Aalter Belediye Başkanı Pieter De Crem, kayıt skandalının ardından istifa etti: “Diz çökmedi ama başka seçeneği yoktu”
Audit Vlaanderen’ın (Flaman Denetleme Kurulu) raporuyla ortaya çıkan ayrımcı kayıt politikası, 30 yıllık siyasi kariyeri sona erdirdi. Tartışmalı açıklamaları ve uygulamalarıyla bilinen eski bakan Pieter De Crem, görevini Mathias Van de Walle’ye devretti
Aalter Belediye Başkanı Pieter De Crem, kayıt skandalının ardından istifa etti: “Diz çökmedi ama başka seçeneği yoktu”
Audit Vlaanderen’ın (Flaman Denetleme Kurulu) raporuyla ortaya çıkan ayrımcı kayıt politikası, 30 yıllık siyasi kariyeri sona erdirdi. Tartışmalı açıklamaları ve uygulamalarıyla bilinen eski bakan Pieter De Crem, görevini Mathias Van de Walle’ye devretti.
Belçika’nın Aalter kentinin uzun yıllardır belediye başkanlığını yapan ve daha önce Savunma, İçişleri ve Dış Ticaret Bakanlığı görevlerinde bulunmuş olan CD&V’li Pieter De Crem, Flaman Denetleme Kurulu Audit Vlaanderen’ın ayrımcı kayıt politikası tespitinin ardından istifa etti. 30 yıllık siyasi kariyerine noktayı koyan De Crem, görevini Mathias Van de Walle’ye devredeceğini açıkladı.
Tartışmalı Geçmişiyle Biliniyordu
De Crem, siyasi kariyeri boyunca yabancı karşıtı ve göçmenleri hedef alan politikalarıyla sıkça gündeme gelmişti. Türkiye karşıtı açıklamaları, Belçika vatandaşlığına geçişin zorlaştırılmasını savunması ve başörtüsüne karşı tutumu ile bilinen De Crem, belediye başkanlığı döneminde de yabancı düşmanı uygulamaları hayata geçirdiği gerekçesiyle eleştirilmişti.
İstifa Mesajı: Özür Yok, Pişmanlık Yok
Aalter sakinlerine gönderdiği mesajda, De Crem şunları söyledi: “30 yıl boyunca gündüz ve gece, gönülden çalıştım. Amacım her zaman güzel, müreffeh, gelişen ve güvenli bir belediye sunmaktı. Yönetimin sürekliliği ve huzurun geri dönmesi için istifa etmeye karar verdim.”
Ancak mesajında özür dilemekten veya politikaları için pişmanlık ifade etmekten kaçındı. Yerine geçecek olan Mathias Van de Walle’yi desteklediğini belirterek, “Size hizmet etmek, belediye başkanınız olmak, bu yıllar boyunca en büyük onurumdu” dedi.
Arka Plan: Sistematik Ayrımcılık İddiaları
Skandal, VRT’nin Pano programının ortaya çıkardığı araştırma ile başladı. Programda, Belçikalı olmayan isimlere sahip kişilerin Aalter’e kaydolmak için dokuz kata kadar daha uzun süre bekletildiği, ayrıca sistematik olarak konut kontrolüne tabi tutulduğu tespit edildi. Flaman kökenli isimler için ise bu uygulamalar yapılmadı. Audit Vlaanderen’ın yayımladığı rapor da bu bulguları doğruladı. Raporda, yasal hükümlerin “açıkça ihlal edildiği” ve bunun “idari hata değil, kasıtlı bir strateji” olduğu belirtildi. Yeşil Parti Milletvekili Mieke Schauvliege, raporun “kasıtlı ve sistematik ırkçılığı” kanıtladığını söyleyerek De Crem’in istifasını talep etmişti.
Siyasi Tepkiler ve Disiplin Soruşturması
Flaman İçişleri Bakanı Hilde Crevits (CD&V), raporun ardından partidaşı De Crem hakkında “ağır ihmalkarlık” gerekçesiyle disiplin soruşturması başlattı. Crevits, denetim sonuçlarının “ciddi ve ağır” olduğunu vurguladı.
Analist Yorumu: “Onurunu Korudu”
VTM NIEUWS’un siyasi analisti Karel Lattrez, De Crem’in istifa kararını şu sözlerle değerlendirdi: “Onun için büyük bir adımdı. Politikasının ayrımcı olduğunu siyah beyaz ortaya koyan bir soruşturma başlatıldı. Ayrıca partidaşları, görevden alınma ihtimali bulunan bir disiplin süreci başlattı. Bunları yaşamak istemedi ve nihayetinde onurunu korumayı seçti.” Lattrez ayrıca, De Crem’in partiden ayrılmasının beklenmediğini, fakat siyasi bir görev üstlenmeyeceğini de ekledi. Analiste göre dikkat çekici olan, De Crem’in istifa mesajında hiçbir özür ya da pişmanlık ifadesine yer vermemesi oldu.
DOSYA: Pieter De Crem’in İstifası – Ayrımcı Kayıt Skandalı Belçika Siyasetini Sarstı
1. Siyasi Kariyer: Güçlü Bir Figürün Yükselişi
Pieter De Crem, 1990’lardan itibaren Belçika siyasetinde CD&V’nin önde gelen isimlerinden biri olarak sahneye çıktı. 2007–2014 yılları arasında Savunma Bakanlığı, ardından İçişleri ve Dış Ticaret Bakanlığı görevlerinde bulundu.
Siyasi kariyeri boyunca:
- Türkiye karşıtı açıklamaları,
- Belçika vatandaşlığına geçişin zorlaştırılması talepleri,
- başörtüsü yasağına verdiği destek
ile tartışmalı bir figür haline geldi. Yabancı karşıtı politikaları nedeniyle sık sık eleştirilmesine rağmen, Aalter’de uzun yıllar “güçlü bir yerel lider” konumunu korudu.
2. Skandalın Ortaya Çıkışı: Sistematik Ayrımcılık İddiaları
De Crem’in istifasına giden süreç, VRT’nin Pano programı tarafından yapılan bir araştırmayla başladı.
Araştırmaya göre:
- Belçikalı olmayan isimlere sahip kişilerin Aalter’de kayıt işlemleri 9 kat daha uzun sürüyordu.
- Bu kişiler sistematik olarak konut kontrollerine tabi tutuluyordu.
- Flaman kökenli isimlerde ise aynı uygulamalar yapılmıyordu.
Kısa süre sonra Audit Vlaanderen (Flaman Denetleme Kurulu) hazırladığı raporda bu bulguları teyit etti. Raporda, uygulamaların:
- Yasalara açıkça aykırı,
- İdari hata değil, kasıtlı bir strateji olduğu vurgulandı.
Bu rapor, “ayrımcı kayıt politikası” tartışmalarını alevlendirdi ve kamuoyunda büyük tepki yarattı.
3. İstifaya Giden Yol: Siyasi Baskılar ve Disiplin Soruşturması
Audit Vlaanderen’ın raporunun ardından siyasi tepkiler hızla büyüdü.
- Yeşil Parti Milletvekili Mieke Schauvliege, raporun “sistematik ırkçılığı kanıtladığını” söyledi ve De Crem’in istifasını talep etti.
- Flaman İçişleri Bakanı Hilde Crevits (CD&V) ise partidaşı hakkında “ağır ihmalkarlık” gerekçesiyle disiplin soruşturması başlattı.
Böylece De Crem, kendi partisinin bile desteğini kaybetmeye başladı. Kamuoyunda artan baskı, disiplin soruşturması ve görevden alınma ihtimali nedeniyle, De Crem için istifa tek seçenek haline geldi.
4. İstifa ve Siyasi Analiz: Onurunu Koruma Çabası
De Crem, Aalter halkına gönderdiği mesajda şunları söyledi:
“30 yıl boyunca belediyemiz için gündüz ve gece çalıştım. Yönetimin sürekliliği ve huzurun geri dönmesi için istifa etmeye karar verdim.” Ancak dikkat çeken nokta, mesajında özür veya pişmanlık ifadelerine yer vermemesiydi. Bunun yerine, halefi Mathias Van de Walle’yi desteklediğini açıkladı.
Siyasi analist Karel Lattrez, istifayı şu şekilde yorumladı: “Disiplin soruşturmasının ağır sonuçları olabilirdi. Görevden alınmayı yaşamak istemedi. Bu yüzden onurunu koruyarak çekilmeyi seçti. Ancak dikkat çekici olan, hiçbir özür dilememesidir.”
30 Yıllık Kariyerin Çöküşü
Pieter De Crem’in istifası, Belçika’da “yerel düzeyde dahi ayrımcı uygulamaların kökleşebildiğini” ortaya koydu. Skandal, sadece bir belediye başkanının istifasıyla sınırlı kalmadı; aynı zamanda Belçika’nın göçmen politikaları ve Flaman bölgesindeki yabancı karşıtı eğilimlerin yeniden tartışılmasına yol açtı.
De Crem’in siyasi kariyeri, “otoriter liderlik – ayrımcı uygulamalar – onursuz düşüş” ekseninde tarihe geçti.
Halil Uygun
