AB mülteci dağılımında uzlaşı: Belçika 12,9 milyon euro ödeyerek kota yükümlülüğünü karşılayacak
21 bin mülteci 2026’da üye ülkelere dağıtılacak; Belçika, kota yerine finansal katkıyı seçti. Van Bossuyt: “Sınırsız taahhüt veremeyiz, gerçekçi bir dayanışma modeli oluşturuyoruz.”
AB mülteci dağılımında uzlaşı: Belçika 12,9 milyon euro ödeyerek kota yükümlülüğünü karşılayacak
21 bin mülteci 2026’da üye ülkelere dağıtılacak; Belçika, kota yerine finansal katkıyı seçti. Van Bossuyt: “Sınırsız taahhüt veremeyiz, gerçekçi bir dayanışma modeli oluşturuyoruz.”
Avrupa Birliği Göç ve İltica Bakanları, üye devletler arasında mülteci sorumluluğunu yeniden dengelemeyi amaçlayan “dayanışma havuzu” konusunda anlaşmaya vardı. AB’nin 2026 yılı için belirlediği plana göre 21 bin mülteci, sürekli yüksek giriş baskısı yaşayan üye ülkelere dağıtılacak. Belçika ise, Göç ve İltica Bakanı Annelene Van Bossuyt’un talebi doğrultusunda, mülteci kabul etmek yerine kişi başı 20 bin euro ödeyerek sisteme katkı sunacak. Bu kapsamda Belçika’nın ödeyeceği miktar 12,9 milyon euro olarak netleşti; bu rakam önceki tahmin olan 18,5 milyon euronun oldukça altında kaldı.
“Taahhütlerimiz sınırsız olamaz”
Bakan Van Bossuyt, Brüksel’de yaptığı açıklamada Belçika’nın mali katkı tercihini “gerçekçi ve sorumlu bir yaklaşım” olarak nitelendirdi.
“Taahhütlerimiz sınırsız olamaz. Finansal katkı, diğer üyelerin yapısal önlem almasına destek sağlayacak. AB’ye düzensiz girişleri azaltacak bir denge kuruyoruz.” Van Bossuyt, ayrıca ödenecek tutarın daha da düşürülmesi için Yunanistan temsilcileriyle ek görüşmeler yürüttüğünü belirtti. Anlaşma, Haziran 2026’da yürürlüğe girecek AB Göç ve İltica Paktı’nın en kritik parçalarından biri. Pakt, iltica başvurularının yönetiminden mülteci dağılımına kadar tüm süreci daha katı ve sistematik hale getiriyor.
En büyük yük ön cephe ülkelerinde: İtalya ve Yunanistan başta yararlanacak
AB içindeki dengesiz göç baskısının en yoğun olduğu İtalya, Yunanistan, İspanya ve Kıbrıs gibi ülkeler anlaşmadan en çok fayda sağlayacak. Bu ülkeler, gerek coğrafi konumları gerekse düzensiz göç rotalarının ağırlığı nedeniyle AB'nin en yüksek giriş noktaları.
AB’nin yeni dayanışma sistemi üç seçenek sunuyor:
- Mülteci kabul etmek (zorunlu kota modeli),
- Kişi başı 20 bin euro ödeme yapmak,
- Sınır güvenliği, personel veya operasyonel destek sağlamak.
Avusturya, Estonya ve Polonya gibi mülteci kabul kapasitesi düşük ülkeler ise özel indirimler alabilecek.
Hollanda ve Almanya’dan sert şart: “Dublin kurallarına uyun”
Müzakereler son ana kadar zorlu geçti. Hollanda ve Almanya, tüm üye devletlerin Dublin Yönetmeliği’ne tam uyum göstermesini şart koştu. Bu yönetmeliğe göre, bir mülteci AB’ye ilk girdiği ülkede işleme alınmalı. Ancak İtalya ve Yunanistan gibi ön cephe ülkeler, yoğunluk nedeniyle yıllardır bu kuralı uygulamakta zorlanıyor.
Belçika kendi yükünü sınırlamaya çalışıyor
Belçika, hem maliyetleri hem de mülteci kabul kapasitesini dengelemek için bu formülü seçti. Van Bossuyt, “Belçika’nın katkısının kontrol edilebilir seviyede kalması için yoğun diplomasi yürüttük” diyerek ülkenin göç yönetimindeki yeni stratejisini özetledi. Anlaşma, AB’nin yıllardır çözülemeyen ortak göç politikası krizine kolektif bir yanıt olarak sunuluyor; ancak ön cephe ülkelerdeki baskının tamamen hafifletilmesi için daha fazla yapısal reforma ihtiyaç olduğu belirtiliyor.
Halil Uygun

